Son zamanlarda protein ağırlıklı diyetlerin yaygınlaşması ile birlikte sıkça sorulan sorulardan bir tanesi de ne kadar et tüketmeliyiz ve bunu her gün yemek zorunda mıyız oluyor. Bu konuda birçok kişi farklı görüşlere sahip. Peki, hangisi gerçekten doğru gelin beraber inceleyelim.
Yemek, zayıflamak ve hastalıklardan korunma konusu meşakkatli bir iş. Önce bireyin metabolizmasını tanımamız gerekir. Bazen birine şifa olan başkasına cefa olabiliyor. O yüzden ben genel geçer doğrulara çok fazla inanmam. İlk yazacağım sağlık köşem için böyle bir konu seçtim ki sevdiğimiz bir besin olan eti nasıl yememiz gerektiğini bilelim.
Etin ne olduğunu sorduğumda hastalarımdan aldığım cevaplar genel olarak etin kırmızı et olarak algılandığını anlamamı sağladı. Adana da zaten balık kebap hayal gücü gerektirir J Bu nedenle kırmızı etten başlayalım.
KIRMIZI ETİN ÖNEMİ YADSINAMAZ!
Kırmızı et çok kaliteli hayvansal kaynaklı bir protein kaynağıdır. İçeriğindeki emilebilir demir ve B12 kaynakları bakımından diğer etlerden üstündür. Hatta ameliyat olmuş bazı kalp hastalarında dahi haftada en az 1 defa kırmızı et yiyin önerisinde bulunduğum oluyor. Ancak yine de günümüzde hareket etmeyi sevmeyen ve markete bile araçlarıyla giden milletimizde, kırmızı et çok fazla tüketildiğinde birçok rahatsızlığın ana kaynağı haline gelebiliyor. Öyle ki Harvard Üniversitesi 120 bin kişinin üzerinde 30 yıl süren bir çalışma yaptı ve kalp krizinden kansere genç yaşta dahi ortaya çıkan hastalıkların düzenli kırmızı et tüketiminden kaynaklandığını ve beyaz etin tehlikesiz olduğunu hatta ölüm riskini de düşürebildiğini açıkladı.
HANGİ ETTEN NE KADAR TÜKETMELİYİZ?
Bana göre bütün zararlarına rağmen yinede kırmızı et haftada 1 tüketilmeli bunun da miktarı 100 gram civarında olmalı. Bu da haftada 1 defa adana kebabına izin çıktığı anlamı taşıyor. Geri kalan günler ise Doğal Balık ve Doğal Tavuk biraz daha fazla tüketilebilir. Doğal diyorum fark ettiyseniz çünkü tükettiğiniz etin nasıl bir hayvanın eti olduğu çok önemli. Ot, kekik, yonca gibi doğal yemler yiyen temiz havada dolaşan güneş gören etimi yeniliyor yoksa GDO’lu yem ve gıdalarla beslenmiş, hiç hareket etmeyen, yüksek antibiyotik ile hayatta tutulmaya çalışılarak yetiştirilen hayvanın etini mi yiyoruz. Tabi tüm bunların yanında yediğimiz et kusursuz olsa bile bu eti hazmedebilmeli ve en önemlisi gerektiği kadar hareketli bir yaşam edinerek hak etmeliyiz. Paranın gücüyle oturduğumuz yerden geyik avlar olduk, oysa eskiden Cüneyt Arkın’ın ala geyikleri kovaladığı filmler izlerdik. Hak etmeyi bilmem anlatabildim mi?
ÖĞLE YEMEĞİ İDEAL BİR ET TÜKETME SAATİ
Yemek sosyal bir davranıştır. Anadolu kültüründe bu davranış ailenin bir arada olması ve paylaşım kültürüyle birleşir. Bu yüzden et gibi pahalı ve besleyici besinler her daim akşam, bütün ailenin bir arada olduğu zamanda yeniyor. Yerken bir arada olmak güven duygusu ve mutlulukla ilişkilendirilir. Bu iyi duygular bile etin sindirmesi zor bir besin olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İşte bu sebeple et Günün en aktif olduğumuz saatlerinde tüketilmeli. Yani öğlen saatleri böylece sindirim emilim için gerekli zaman da sağlanmış olur.
SOFRADA ET VARSA EKMEK OLMAMALI
Konyalı varsa bu yazıyı okuyan alınganlık göstermesin hemen, etli ekmek güzel yapılıyor orada ancak yinede bilmekte fayda var. Tahıllar yapışkan protein olan gluten içerir, bu protein ete ve barsaklara yapışarak etin sindirimini bozar bu da iki probleme neden olur. Birincisi emilim problemi kaynaklı protein eksikliği. Bazen et yemesine rağmen protein eksikliği olan hastalar başvuruyor böyle hastalarda genelde emilim problemlerine neden olan birçok etmen buluyoruz işte bu davranış da onlardan biri. İkincisi sindirilmeden barsaklarda uzun zaman geçiren et çürümeye başlar bu da zararlı patojenlerin barsak florasında üstün gelmesine neden olur. Dışkıda kötü kokuların sebebi bu olabilir.
Bu yazıdan sonra da televizyonlarda her gün et tüketmek doğrumudur diye tartışıladursun biz son noktayı yine birkaç cümle ile toparlayalım. Haftada en az 2 defa balık 3 defa tavuk 1 defa da kırmızı et; kızartma ve yağda kavurma işlemleri yapılmadan tüketilebilir. Ancak yine de hangi ete vücudumuzun daha fazla ihtiyacı olduğunu gerekli tetkikler sorgulamalar yaparak bir diyet uzmanının belirlemesi en sağlıklı olanıdır.
Diyetisyen Sahir Beyaz
